50 yaşından sonra tüketilmemesi gereken besinler

Beslenme uzmanları, 50 yaş ve üzeri bireylerin uzak durması ya da sınırlı tüketmesi gereken 9 besin maddesini açıkladı.


Yaş ilerledikçe vücudumuzda metabolizma, besin ihtiyaçları ve bazı yiyecekleri sindirme kapasitesinde önemli değişiklikler meydana gelebiliyor. Bilim insanlarına göre, 50 yaşından sonra beslenme alışkanlıklarına dikkat edilmemesi, ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor.

Pek çok kişinin severek tükettiği kızartmalar, yüksek kalori ve trans yağ içeriği nedeniyle sağlıksız tercihlerin başında geliyor. Bu nedenle fırınlama, buharda pişirme veya ızgara gibi daha zararsız pişirme yöntemleri öneriliyor.

Dondurulmuş pizzalar, hazır yemekler ve pane harcı gibi gıdalar; yüksek oranda tuz, şeker ve doymuş yağ içerirken besin değeri açısından oldukça fakirdir. Bu tür gıdalar yerine taze ve doğal ürünler tercih edilmeli.

Beyaz ekmek, makarna ve beyaz pirinç gibi rafine karbonhidratlar, düşük lif içeriğine sahiptir ve kan şekerinde ani yükselmelere neden olabilir. Tam tahıllı ürünlere yönelmek ve baklagil tüketimini artırmak sindirim ve metabolizma sağlığı için önemlidir.

Sucuk, sosis, pastırma gibi işlenmiş et ürünleri genellikle yüksek miktarda sodyum ve doymuş yağ içerir. Kalp sağlığını korumak adına bu ürünlerin tüketimi minimumda tutulmalıdır.

Alkol, karaciğer sağlığına zarar verebilir ve çeşitli hastalık risklerini artırabilir. Ara sıra tüketilmesinde sakınca olmasa da, düzenli alışkanlık haline getirilmemesi gerekiyor.

Aşırı tuz tüketiminden kaçınmak için kimyon, sarımsak veya karabiber gibi baharatların kullanılması daha doğru bir yöntemdir.

Pastane ürünleri ve gazlı içecekler, boş kalori ve sağlıksız yağlar içerir. Bu ürünlerin tüketiminin azaltılması, obezite ve yüksek trigliserit gibi risklerin önlenmesinde etkilidir.

Kırmızı et, protein açısından zengin olsa da doymuş yağ içeriği nedeniyle kolesterol seviyelerini olumsuz etkileyebilir. Haftada birkaç kezle sınırlandırılarak balık, bitkisel proteinler veya yağsız etlerle dengelenmesi önerilir.

Yüksek yağ içeriğine sahip süt ve süt ürünleri, kilo artışı ve metabolik sorunlara yol açabilir. Yağsız veya bitkisel alternatifler tercih etmek daha doğrudur.

50 yaşından sonra sağlıklı kalmak için beslenme düzenine bol miktarda meyve, sebze, tam tahıllar, baklagiller ve kuruyemişler eklenmelidir. Zeytinyağı ve avokado gibi sağlıklı yağlar da mutlaka tüketilmelidir.

Somon gibi yağlı balıklar ise hem omega-3 yağ asitleri hem de kemik ve kalp sağlığı için gerekli olan D vitamini açısından önem taşır.

Yeşil çay bağışıklık sistemini desteklerken yaşlanma sürecini yavaşlatmaya da yardımcı olur. Zerdeçal ise antioksidan ve iltihap önleyici özellikleri sayesinde kan şekeri dengesine katkı sağlar.