🎰 MistyCasino’a Giriş Yapmak İçin Tıkla!

ÇOCUKLAR YAŞASINDI

  • Konbuyu başlatan Mistycasino
  • Başlangıç tarihi
M

Mistycasino

Administrator
Yönetici
Cumhuriyet’in halkın ve özellikle çocukların sağlığına ilgisini rahmetli siyaset adamı Ali Nejat Ölçen’in bir anısıyla örnekleyelim...

“Sivas ilinin Kangal ilçesinde ilkokulun üçüncü sınıfındaydık. 1932-33 döneminde bir gün, beyaz, uzun gömlekli iki kişi atlarıyla geldiler. Hepimizi teker teker bahçeye çıkardılar ve uzaktaki duvara astıkları büyük perdede gittikçe küçülen harfleri okumamızı istediler. En sondaki ‘z’ harfi çok küçüktü. Sonra da atlarına binip gittiler. Sivas’tan gelmişlerdi. Hekim olmalıydılar. Okula bir ay sonra gönderdikleri küçük paketin içinden siyah çerçeveli dört gözlük çıkmıştı. O gözlüklere ilişik pusulada dört öğrencinin adı yazılıydı. Onlar uzağı göremeyen öğrencilerdi.”

★★★​

Cumhuriyet kurulduğunda ülke salgın hastalıktan kırılıyordu. Cumhuriyet yönetimi koruyucu hekimliği ve salgınları bitirmeyi benimsedi. İlk önemli kuruluş Hıfzıssıhha Enstitüsü oldu. Bu kuruluş salgın hastalıklara karşı aşı üretecek, sonraları ilaç ruhsatlarını verecek, su ve gıda kontrollerini yapacaktır. Dr. Refik Saydam’ın öncülüğünde kurulan enstitü, 1931’de BCG (verem) aşısını, 1932’de tüm serumları, 1933’te kuduz aşısını, 1934’te çiçek aşısını, 1942’de tifüs aşısını ve akrep serumunu, 1947’de ağızdan BCG aşısını, 1956’da tetanos aşısını üretti. Milyonlarca çocuğun hayatı kurtuldu... Gelecek nesillerin sağlığı öncelikle ele alınmıştı.

TEŞEKKÜR

Son Padişah Vahdettin’in Cumhuriyet’e katkısı olmuş mudur?

Olmuştur!

ŞAH Baba! eğer kaçmasaydı Atatürk’ün Cumhuriyet’i ilan etmesi çok zor olabilirdi.

Çünkü bütün çevresi padişahı kurtarmak ve yeniden başa oturtmak çabasındaydı.

Peki hadi kaçtı diyelim...

Eğer tarafsız bir ülkeye kaçsaydı.

Kurtuluş Savaşı kazanıldıktan sonra geri getirilmesi söz konusu olabilirdi.

Çoğunluk saltanatın devamını istiyordu.

Ama o soğukkanlılığını kaybetti.

Hiç yapılmayacak olanı yaptı.

Düşmanın gemisine binip kaçtı.

Vatan haini damgasını yedi.

Böylece saltanat yanlılarının bütün savunma olanaklarını yıkmış oldu.

İLKEMİZ

Atatürk’ün Büyük Taarruz sırasında aldığı notları kapsayan 8 No:lu not defteri, İlker Başbuğ’un Genelkurmay Başkanlığı dönemindeki araştırmalarda bulunmuştu. İlker Başbuğ bu not defterinde dikkat çeken satırları bir konferansta açıkladı...

Atatürk henüz 1922 yılında diyor ki:

- Türkiye devletinin temelleri bugün kurulacak değildir. O sarsılmaz temeller binlerce sene evvel kurulmuştur.(Osmanlı’nın yerine Türkiye devletinin kurulacağı o zamandan aklındadır)

Atatürk devam ediyor:

“Temeller çok sağlam, o temellerin üstüne yeni bir bina kuracağız.

Bu binanın dört tane ana sütunu, taşıyıcı sütunu olacak...

Ana sütunlardan birincisi ‘eğitim’... İkinci sütun ‘iktisat’. Üçüncü sütun ‘sanat’. Dördüncüsü ‘imar’, şehirleşme...”

Büyük önder, not defterinde bir mektep ne öğretir, diye sormuş... 4 konu yazmış:

“İnsanlığa hürmet”, ‘Vatan ve millet sevgisi’, ‘Bağımsızlık’, ‘şerefli olmak’…

NUTUK

Cumhuriyet Bayramı öncesi kitapçı vitrinleri yine Atatürk’ün “Nutuk”u ile dolup taşıyor...

Atatürk Nutuk’u aylarca uğraşarak yazmış, 15 - 20 Ekim 1927 tarihinde, Cumhuriyet Halk Fırkası’nın İkinci Büyük Kurultayı’nda, altı gün boyunca, toplam 36 saat 33 dakikada okuyup bitirmiştir.

Nutuk 1919 ile 1927 tarihleri arasındaki olayları, gelişmeleri, kişileri, aradaki ilişkilere, belgelere dayanarak anlatır.

Atatürk’ün eseri deyince akla ilk olarak Nutuk gelir ama... Bize sorarsanız, yeni nesillere Nutuk’tan önce veya Nutuk’la birlikte Atatürk’ün “Medeni Bilgiler” kitabı da okutulmalı. Atatürk’ün önemli bölümünü kendi el yazısıyla yazdığı bu kitap, O’nun Cumhuriyet, demokrasi, devlet yönetimi, vatandaş hakları, devlet - özel sektör ilişkileri, yabancı sermaye gibi konulardaki görüşlerini yansıtır. Atatürk’ü tanımak için kaynak kitap bizce odur.

AVRUPA

Cumhuriyet’in 102. yılında demokrasimizin aynadaki görüntüsü nedir?

Tarihçi Prof. Sina Akşin, 20 yıl önceki bir yazısında diyor ki:

“Bugün demokrasimiz Atatürk döneminin attığı, İnönü döneminin pekiştirdiği sağlam temeller sayesinde Atatürk döneminden çok daha ileridir. Ama Atatürk döneminde Avrupa ortalamasından daha ileriyken 1945’ten beri o ortalamanın gerisindeyiz. Mutlak olarak ilerledik, ama Avrupa’ya göre geriledik.”

İşin kötüsü.. Dünya demokrasi istatistiklerinde kimi Afrika ülkeleri de ilerimizde görünüyor...
 
Geri
Üst