M
Mistycasino
Administrator
Yönetici
Paris’te Fondation Cartier’nin Jean Nouvel imzalı yeni binasında ‘Exposition Générale’ sergisini geziyorum.
Tanıdık iki ismin eserleri karşıma çıkıyor: Alev Ebüzziya Siesbye ve Ali Kazma.
İstanbul kökenli bu iki sanatçının eserlerini Fondation Cartier’nin açılış sergisinde görmek etkileyici.
1984’te kurulan Fondation Cartier, çağdaş sanatın sınırlarını genişleten, insanla doğa, bilimle sanat arasındaki diyaloğu araştıran uluslararası bir kurum.
Yeni mekânındaki ilk sergi ‘Exposition Générale’, koleksiyonunun kırk yıllık tarihini insan ve insan-dışı yaratımlar arasındaki ilişkileri yeniden tanımlayarak inceliyor.
Ali Kazma’nın ‘Studio Ceramist’ (2007) adlı videosu özel bir yer tutuyor.
Usta seramikçi Alev Ebüzziya’nın ellerini merkeze alan bu eser, emeğin ritmini, zamanın döngüsünü ve maddenin dönüşümünü şiirsel bir sadelikle anlatıyor.
Ali Kazma’nın kamerası, Alev Ebüzziya’nın el emeğine ve yaratma tutkusuna saygı duruşunda bulunuyor.
Paris’te, çağdaş sanatın bu seçkin üssünde iki Türk sanatçının eserleriyle karşılaşmak gurur verici.
THE PILL, Art Basel Paris’in öne çıkanları arasında
Geçen hafta Grand Palais’de gerçekleşen Art Basel Paris’e 41 ülkeden belli kriterlerle seçilmiş 206 galeri katıldı.
Fuarı, deneyimli koleksiyonerlerden genç sanat takipçilerine uzanan 73 bini aşkın kişi ziyaret etti.
Uluslararası sanat medyası, özellikle ARTnews, bu yılın en dikkat çekici galerilerinden biri olarak İstanbul merkezli THE PILL’i öne çıkardı.
2016’da Suela Cennet tarafından kurulan galeri, İstanbul’un tarihi yarımadasındaki köklerinden beslenerek kısa sürede küresel ölçekte tanınan bir çağdaş sanat platformuna dönüştü.
2024’te Paris’teki yeni mekânıyla ufkunu genişleten THE PILL, transdisipliner üretimlere ve bölgesel işbirliklerine dayalı vizyonuyla özgün bir çizgiye sahip.
Bu yıl Art Basel Paris’te üst katta yer alan galerinin standı, Yunan asıllı, Paris merkezli sanatçı Nefeli Papadimouli’nin ‘Idiopolis’ adlı renkli, çok parçalı tekstil yerleştirmesiyle dikkatleri üzerine çekti. “Bireyler şehri” anlamına gelen eser, bir yandan izleyiciyi bireysellik ve topluluk arasındaki ilişkiyi yeniden düşünmeye davet ediyor, bir yandan sanatçının mimarlık ve dans kökenini kumaşın ritmiyle birleştiriyor.
Fuarda kapıların açılmasından yalnızca bir saat sonra, ‘Idiopolis’ bir Fransız koleksiyoner tarafından satın alındı. Suela Cennet’in kurduğu, İstanbul ve Paris merkezli THE PILL, uluslararası sanat dünyasında kendine özgü ve emin adımlarla ilerliyor.
Takip etmekte fayda var.
Tanıdık iki ismin eserleri karşıma çıkıyor: Alev Ebüzziya Siesbye ve Ali Kazma.
İstanbul kökenli bu iki sanatçının eserlerini Fondation Cartier’nin açılış sergisinde görmek etkileyici.
1984’te kurulan Fondation Cartier, çağdaş sanatın sınırlarını genişleten, insanla doğa, bilimle sanat arasındaki diyaloğu araştıran uluslararası bir kurum.
Yeni mekânındaki ilk sergi ‘Exposition Générale’, koleksiyonunun kırk yıllık tarihini insan ve insan-dışı yaratımlar arasındaki ilişkileri yeniden tanımlayarak inceliyor.
Ali Kazma’nın ‘Studio Ceramist’ (2007) adlı videosu özel bir yer tutuyor.
Usta seramikçi Alev Ebüzziya’nın ellerini merkeze alan bu eser, emeğin ritmini, zamanın döngüsünü ve maddenin dönüşümünü şiirsel bir sadelikle anlatıyor.
Ali Kazma’nın kamerası, Alev Ebüzziya’nın el emeğine ve yaratma tutkusuna saygı duruşunda bulunuyor.
Paris’te, çağdaş sanatın bu seçkin üssünde iki Türk sanatçının eserleriyle karşılaşmak gurur verici.
THE PILL, Art Basel Paris’in öne çıkanları arasında
Geçen hafta Grand Palais’de gerçekleşen Art Basel Paris’e 41 ülkeden belli kriterlerle seçilmiş 206 galeri katıldı.
Fuarı, deneyimli koleksiyonerlerden genç sanat takipçilerine uzanan 73 bini aşkın kişi ziyaret etti.
Uluslararası sanat medyası, özellikle ARTnews, bu yılın en dikkat çekici galerilerinden biri olarak İstanbul merkezli THE PILL’i öne çıkardı.
2016’da Suela Cennet tarafından kurulan galeri, İstanbul’un tarihi yarımadasındaki köklerinden beslenerek kısa sürede küresel ölçekte tanınan bir çağdaş sanat platformuna dönüştü.
2024’te Paris’teki yeni mekânıyla ufkunu genişleten THE PILL, transdisipliner üretimlere ve bölgesel işbirliklerine dayalı vizyonuyla özgün bir çizgiye sahip.
Bu yıl Art Basel Paris’te üst katta yer alan galerinin standı, Yunan asıllı, Paris merkezli sanatçı Nefeli Papadimouli’nin ‘Idiopolis’ adlı renkli, çok parçalı tekstil yerleştirmesiyle dikkatleri üzerine çekti. “Bireyler şehri” anlamına gelen eser, bir yandan izleyiciyi bireysellik ve topluluk arasındaki ilişkiyi yeniden düşünmeye davet ediyor, bir yandan sanatçının mimarlık ve dans kökenini kumaşın ritmiyle birleştiriyor.
Fuarda kapıların açılmasından yalnızca bir saat sonra, ‘Idiopolis’ bir Fransız koleksiyoner tarafından satın alındı. Suela Cennet’in kurduğu, İstanbul ve Paris merkezli THE PILL, uluslararası sanat dünyasında kendine özgü ve emin adımlarla ilerliyor.
Takip etmekte fayda var.