M
Mistycasino
Administrator
Yönetici

Betül Yasemin Kökbek / Milliyet.com.tr - 4 Mart 1907’de ABD’nin San Francisco kentinde dünyaya gelen Maria Branyas Morera doğduğunda Guinness Rekorlar Kitabı'na yazılacak ve öldükten sonra dilden dile dolaşacak bir hayat yaşayacağından habersizdi. Katalan göçmeni bir ailenin çocuğu olarak doğan Maria, küçük yaşta ailesiyle birlikte İspanya’ya dönmüş ve çocukluğu Barselona’da geçmişti. Henüz genç yaşlarda müzik ve edebiyata ilgi duyan Morera başarılı bir eğitim hayatı sürdü. 20. yüzyılın en çalkantılı dönemlerine tanıklık eden Morera, İspanya İç Savaşı sırasında sağlık alanında gönüllü çalışmalar yaparak savaşın acılarını bizzat yaşadı.Hayatı boyunca iki dünya savaşı ve iki pandemi atlatan Morera ne yaşarsa yaşasın tanık olduğu tüm acıların karşısında pozitifliğini ve dünyaya olan sevgi dolu bakış açısını kaybetmemek için mücadele etti. Sevdiği adamla evlenip 3 çocuk dünyaya getiren Maria Branyas Morera hem çocuklarının hem de yıllar içinde dünyaya gelen torunlarının eğitimleriyle yakından ilgilendi. Sağlıklı ve uzun bir yaşam süren Maria Branyas Morera yaşıtlarının aksine oldukça uzun yaşadı. Bir asırlık ömrü boyunca sayısız savaş, salgın ve acıya tanıklık etse de yaşamı boyunca benimsediği yaşam felsefesi, 2024 yılına kadar “en uzun yaşayan insan” ünvanını kazanmasına sebep oldu.

YAŞARKEN İNCELEMEYE ALDILAR
1907 yılında doğan ve tamı tamına 117 yıl yaşayan Maria Branyas Morera ölmeden yalnızca 1 sene önce yaşamına dair sırlarını paylaşmak için İspanya'nın Barselona kentindeki araştırmacıların teklifini kabul etti. Araştırmacılar işe ilk olarak onun bağırsak mikrobiyomunu incelemekle başladılar. Çalışmada, Bayan Morera'nın son derece sağlıklı bir bağırsağa sahip olduğu ve hücrelerinin yaşından 17 yaş daha gençmiş gibi işlev gördüğü ortaya çıktı. Uzun yıllar yaşamasına sebep olan şeylerden bir tanesinin etrafında yalnızca sevdiği insanları tutmak olduğunu, zehirli insanları hayatı boyunca etrafında barındırmadığını açıkladı.
Alıntı Metni
Yıllara meydan okuyan Morera'nın bağırsak mikrobiyomundan sonra genetik uzmanı doktor Manel Esteller tarafından bir dizi gen araştırmasına tabii tutuldu. Dr. Esteller ve ekibi ondan kan, tükürük, idrar ve dışkı örnekleri topladı. Bu örnekler Branyas’ın genetiği, metabolizması ve bağırsak mikrobiyomu dahil olmak üzere dikkat çekici fizyolojisi hakkında birçok bilgi verdi. Dr. Manel Esteller, "Genel kural, yaşlandıkça daha da hastalanmamızdır ancak Maria Branyas Morera bir istisnaydı ve nedenini anlamak istedik. İlk kez yaşlı olmayı hasta olmaktan ayırabildik" ifadelerini kullandı. Araştırma ekibi Branyas’ın telomerlerinin (DNA'nın ucunda yer alan ve DNA'daki genetik bilgiyi koruyan kapaklar) olağanüstü derecede kısa olduğunu gördü. Telomerler yaşla birlikte doğal olarak kısalır ve alışılmadık derecede kısa telomerler yaşa bağlı hastalıklarla ilişkilendirilirdi. Ancak Branyas’ta böyle bir hastalık yoktu. Dr. Manel Esteller, "Bu bize telomer kaybının illa ki hastalıkla ilişkili olmadığını, sadece yaşlılıkla ilişkili olduğunu gösteriyor" açıklamasına bulunmuştu.
Rus drone'u paniği tüm ülkeyi sardı! Balkona çıkınca gördü, pirinç rafları boşaldı

Alıntı Metni
AKDENİZ TİPİ BESLENDİ, HOBİLERİNE ZAMAN AYIRDI
Çalışmada ayrıca Morera'nın genomunun, yaşına göre olağanüstü derecede genç özellikler gösterdiği saptandı ve düşük inflamasyon seviyeleri, güçlü kardiyovasküler yapısı da dikkat çekti. Branyas’ın iyi kolesterolünün çok yüksek, kötü kolesterol ve trigliserit seviyelerinin ise çok düşük olduğu da ayrıca bildirildi. DNA'sına yakından bakan uzmanlar ayrıca kalp ve beyin hücrelerini hastalık ve bunamadan koruyan gen varyantlarını ortaya çıkardı. 117 yıllık ömrünün sırrı yalnızca genleri değildi, Akdeniz tipi beslenen, sosyal hayatına önem veren Morera fiziksel aktivitesini ihmal etmemiş ve hobilerine vakit ayırdığı bir hayat tarzını benimsedi. Uzun bir ömrün sırrını araştıran çalışmalara konu olan yaşamı ne yazık ki herhangi bir hastalığa bağlı olmadan 19 Ağustos 2024 tarihinde son buldu. 117 yaşında gözlerini hayata yuman Morera'nın bir asrı aşan yaşamı bugün hâlâ konuşuluyor.
Sağlıklı bir şekilde uzun yıllar yaşamanın destekleyici faktörlerini ve uzun yaşamanın genlerimizde yatan bir özellik olup olmadığını Tıbbi Biyoloji ve Genetik Uzmanı Prof. Dr. Korkut Ulucan'a sorduk.
Korkut Ulucan'a göre gen varyantları yani polimorfizmler bireylerin bulundukları ortama adaptasyonları, sağlık durumları, hastalıklara yatkınlıklar, beslenme şekilleri, duygu durum bozuklukları gibi bir dolu metabolik olay hakkında bizlere bilgi sağlıyor. Prof. Dr. Korkut Ulucan, "Özellikle son dönemde 'uzun ömür (longevity)' kapsamı içinde bu genetik varyantların tanımlanması, değerlendirilmesi, epigenetik yolaklarla ilişkisinin kurulması, mikrobiyota gibi bir dolu testlerle bütüncül açıdan değerlendirilmesi önem kazandı" diyor. Bu bağlamda, kardiyovasküler hastalıklardan koruyan genetik varyantlar, bağışıklık sistemini düzenleyen faydalı gen varyantları ve genetik yapımıza uygun beslenme biçimlerinin, bireylerde uzun ömür ve sağlıklı yaşam ile ilişkili olduğu birçok çalışmayla kanıtlanmış durumda. Prof. Dr. Korkut Ulucan, hastalıklara karşı koruma sağlayan ve stres koşullarına direnç kazandıran gen varyantlarının, sağlıklı yaşam açısından bireylere önemli faydalar sunduğunu destekleyen çok sayıda araştırmanın bulunduğunu vurguladı.

SIRRI TELOMERLERİNDE Mİ SAKLI?
117 yıl yaşayan Maria Branyas Morera'nın telomerlerinin incelenmesi hakkında Prof. Dr. Korkut Ulucan şu ifadeleri kullandı:
Alıntı Metni
Son dakika: Serdar Öktem cinayetinde suikast silahları ortaya çıktı
Gelelim sahip olduğumuz genetik faktörlerin uzun yaşamın üzerindeki etkisine. Ailenizde 100 yılı aşkın yaşamış kişiler varsa genlerinizde uzun yaşamın olduğuna inanıyor ve uzunca bir süre yaşayacağınızı düşünüyor olabilirsiniz, peki bu gerçekten böyle mi? Prof. Dr. Ulucan, bireylerin yaşam uzunluğu ile ona etki eden faktörlerin oranlarının veya yüzdesel katkılarının belirlenmesinin kolay olmadığını söyleyerek açıklamalarına şöyle devam etti: "Yani şu kadarı genetik şu kadarı çevresel faktörler ve epigenetik demek oldukça iddialı olur. Ancak kaliteli ve sağlıklı yaşam için çevresel faktörlerimizi genetik yapımıza uygun bir biçimde ayarlamamız şart. Örneğin uyku düzen ve saatlerimizin, beslenme biçimlerinin, stres durumlarına karşı hangi önlemlerin alınması gerektiğini genetik yapımız bizlere söylüyor, sadece onu iyi değerlendirmemiz gerekli."

DNA'SINDAKİ FARKLILIK BİZE NE ANLATIYOR?
Yaklaşık 1 asırlık bir ömrün ardından değerleri incelenen Maria Branyas Morera'nın sağlıklı bir yaşamı bilinçli bir şekilde tercih edip uygulamasının yanı sıra genlerinde de bazı özellikler olduğunu anlatıyor. Öyleyse Morera'nın DNA’sındaki farklılık tam olarak nedir? Prof. Dr. Ulucan genetik sonuçlar elinde olmadığı için net bir şey söylemenin doğru olmadığını ancak çalışma haberinden bireyin DNA’sında kanser veya kardiyovasküler hastalıklara karşı bireyi koruyan varyantların bulunduğunu anlayabildiğini paylaştı. Prof. Dr. Ulucan, "İmmün sistemin daha regüle çalışmasına neden olan varyantlar bu Morera'da daha ön planda olmuş olabilir. Bu genler kanserle savaşta destek sağlayacak veya immün sistemini daha dinç tutabilecek, hepimizde olan genlerdir ama bizler genlerin varyantlarını taşırız. Demek ki bu bireyde bu metabolizmalara, kan yağlarının belki de daha düşük olmasına, stres koşullarına daha dirençli olmasına neden olabilen gen varyantları bulunuyor.Daha önceki uzun yaşamla ilgili yapılan çalışmalarda bu söylediğim metabolizmalara destek olan gen varyantlarının tespit edildiğini bildirmiştir. O yüzden bu tip çalışmalar bizler için çok değerli" açıklamasında bulundu.
Geçtiğimiz yıl hayata gözlerini yuman Morera'nın yaşam deneyiminden öğreneceğimiz çok fazla şey olabilir. Yani onun değerleri üzerinden yapılan çalışmalar bize bir yol gösterici olabilir. Uzun yaşamın sırrı dış faktörlere mi yoksa genetik faktörlere mi bağlı, öyleyse Morera gibi uzun ömürlü bireylerden elde edilen bilgiler genel popülasyonda uygulanabilir mi? Prof. Dr. Korkut Ulucan'a göre bu sorunun cevabı 'evet'. Prof. Dr. Ulucan, "En azından uzun ve kaliteli bir yaşam süren bireylerde hangi genetik varyantların bulunduğu belirlenebilir. Bu kişilerin beslenme, egzersiz, uyku düzeni gibi yaşam tarzlarına dair bilgilerle birlikte değerlendirildiğinde, aynı gen varyantlarına sahip bireylerde benzer yaşam programları uygulanarak kaliteli yaşamın şifreleri hayata geçirilebilir. Aynı genetik varyantlara sahip olmayan bireylerde ise olası metabolik farklılıklar öngörülebilir ve epigenetik yaklaşımlarla uzun ve sağlıklı yaşam süren bireylere benzer metabolik yapıların oluşturulması mümkün olabilir. Bu nedenle, bu tür bireylerde yapılacak genetik analizler büyük önem taşıyor" diyerek sözlerini noktaladı.
İsrailli güvenlik analisti 'Kader anlaşması' diyerek Türkiye'ye karşı 3'lü ittifak önerdi! ‘Ankara yenilmez’
Galatasaray'da Singo'nun sözleşmesindeki madde ortaya çıktı! Çılgın bonservis planı