Kızı için kariyerini bıraktı, temizlik işine girdi! 'O günü unutmuyorum'

Gonca Kocabaş / Milliyet.com.tr - İki çocuğuyla Antalya’da yaşayan Merve Özcan (32), Süleyman Demirel Üniversitesi, Bilgi ve Belge yönetimi mezunu. 10 yıla yakın, kurumsal hayatta satış, pazarlama ve reklam alanında çalıştı. Bu sektörde ilk olarak satış destek personeli, sonrasında ise satış pazarlama olarak devam etti."Bizim işimiz daha çok marketlere ürün satmak, siparişler ile ilgilenmek, reyon görsel ve düzenini oluşturmak, müşterilere doğru ve ulaşılabilir bir pazar açmaktı"diyen Merve, “Daha çok müşteri ve ürün odaklı olduğu için satışların, hedeflerin, marka teşhirlerinin, rakip firmalar ile reyon savaşlarının, koşturmacanın çok fazla olduğu bir hayat. İnsanlar ile ilişkilerin işten çok daha önemli olduğu bir sektör aslında. En son olarak bir banka bünyesinde Antalya’da tek kadın personel olarak reklam tarafında çalıştım. Kurumsal hayat sanıldığı kadar kolay olmayan, aslında mental olarak daha çok zorlayan bir hayat” dedi.



Merve temizlik yapmaya, 5 yıl önce kızı Zeynep 2 aylıkken başladı. O zamanlar bir markanın satış pazarlama alanında çalışıyordu ve doğum iznine ayrılmıştı. Fakat ev kirası, maması, çocuk masrafları derken tek maaş ile bir şeylere yetişmek epeyce zordu. Çocuğunun bez parası çıksın diyerek hafta sonları temizliğe gitmeye başladı. 'Hiç unutmuyorum ilk işe gittiğimde kızım 2 aylıktı' diyen Merve, "Tecrübem yok. Gün içinde sütüm gelmişti odanın birinde sütümü sağmıştım. Akşam eve gittiğimde çocuğumun açlıktan çığlık çığlığa ağladığını duyunca ağlaya ağlaya onu emzirmiştim. O gün çok ağlamıştım. Şimdi gülümsüyorum. Sonra oğlum Metehan oldu. Aralarında 13 ay var. Ayda bir iki gün diyerek başladım. Sonra ayda iki, üç gün oldu, çocukların babaları eve geldiğinde ona çocuğu verip akşam 19:00 da temizliğine gittiğim aileler vardı. Bazen gece işten eve geldiğimde kızım beni beklerdi sohbet ederdik. Görünenin arkasında görünmeyen ne zorluklar olduğunu anlatsam kelimeler, cümleler yetersiz kalır” ifadelerini kullandı.

‘GEREKİRSE KREŞ SINIRLARINDA TUVALET TEMİZLEYECEĞİM’

Kızını geçen sene kreşe verdiğini dile getiren Merve, “Aynı sene Kasım’da eşimden ayrıldım. Çocuklar bende kaldı. Bankada çalışıyorum o zaman. Maalesef özel sektör, kurumsal fark etmiyor 'Saat 5 oldu hadi çıkalım' diyemiyoruz. Bir gün çok uzaktayım kreşin olduğu yere 1, 1.5 saat mesafedeyim. 17:30’da kreş kapanıyor. O kadar hızlı araç kullandığım tek gündü sanırım. 18:04 de kapıdaydım” diyerek yaşadıklarını şöyle anlattı:

Alıntı Metni

‘O KADAR OKUL OKUDUN PİSLİK Mİ TEMİZLEYECEKSİN?’

Hafta sonları temizliğe gittiğini kendi ailesi dışında çok fazla bilen kişinin olmadığını söyleyen Merve, “İnanır mısınız beni bu konuda destekleyen kişiler yine hep dışarıdaki insanlardı. Babamın ‘O kadar okul okudun pislik mi temizliyorsun?’ demesi bana çok ağır gelmişti. Fakat müşterilerim hep desteklerdi beni. ‘Çok daha iyi işler yapacaksın, büyüteceksin, sen çok güçlüsün’ diyerek hep motive ederlerdi” ifadelerine yer verdi.

Bu işe başladıktan sonra, öncelikle çevresinin değiştiğine de değinen Merve, “Bu çok önemli bir husus bakıldığı zaman. Daha fazla insanla, çok daha yüksek mertebelerdeki insanlar ile, ahbap olduk. Hayatımı çocuklarıma ve işime odakladığım için kurumsal hayatımda nasıl isem burada da o şekilde azimli olacağım, işimi her zaman iyi yapacağım diye kendime söz vermiştim. Böyle bir çevre bende beklemiyordum açıkçası. Benim için önemli olan insan. Para her zaman ikinci planda kalır. Kendimi paraya değil insana odakladığım için sanırım bu işin bana kattığı en önemli değişiklik kocaman bir çevre, tanınır olmak oldu”diye konuştu.



‘MÜŞTERİLERİMİN EVİNE GİTTİĞİMDE HER ŞEYİ BANA BIRAKIN DİYORUM’

"Temizlik, hijyen, düzen herkesin yaşam kalitesini doğrudan etkiler. Ama çoğu zaman bu emeği harcayan kişiler fark edilmez"diyen Merve, “Ben bu emeği görünür hale getirmek için öncelikle yaptığım işi sahiplenmeye ve onun değerini anlatmaya çalıştım. İnsanlara temiz bir ortamın sadece hijyen değil, aynı zamanda saygı, özen ve emek anlamına geldiğini göstermek istedim. Temizlik personelinin sadece arka planda değil düzenin, sağlığın ve sürdürebilirliğin de kilit bir rol oynadığını vurguladım. Müşterilerimin evine ilk girdiğim an 'Bana bırakın' diyorum” diyerek şunları şöyledi:

Alıntı Metni

‘YALAN SÖYLEMEYE GEREK YOK BU İŞİN İYİ KAZANCI VAR’

Müşteri bulma konusunda da çok zorlanmadığına dikkat çeken Merve, “Çünkü işimi gerçekten iyi yaptım. Saat 18:00 oldu hadi gidiyorum demedim. Gece 22:00’ye kadar da sürse o işi bitirdiğim için hep referanslarım oldu. Asla minnet etmedim. Yerde bir toplu iğne dahi bulsam sahibine verdim. Müşterilerim ile yıllarca çalışmış olsam da saygımı asla bozmadım. O gün enerjimiz uyuşmadığında, ‘Olabilir belki özelinde bir sorun vardır’ diyerek bir sonraki gidişimde o günü sıfırlayarak gittim. Onların eşyalarını, evlerini kendimin gibi sahiplendim. Evlerinde temizlenmesi gereken bir yer mi var? Görevim değil demedim. Elime mi yapışacak yapayım da aradan çıksın dedim. Güven böyle böyle oluştu. Şimdi ise çoğu müşterim anahtarı bırakır çıkar gider. Çocuğunu emanet eden, iş yapma kızla ilgilen ben geliyorum 2 saate diyen de var” ifadelerine yer verdi.

Kazancıyla ilgili, “Herkesin merak ettiği o soru. Evet yalan söylemeye gerek yok. Kazancı var" diyen Merve, “Fakat kazanç kişiye göre değişiyor. Giderin çok ise yine eline bir şey kalmıyor. Ama kurumsal ya da başka bir kuruma göre ortalama düzeyde diyebiliriz. Yapılan işe, eve, isteklere göre değişen bir kazanç olduğu için sabit şu kadar kazanıyorum diyemiyorsun. Ben 30 gün çalışıyorum ama ayın 15 günü çalışan biri ile elbette kıyaslanamaz. Taleplerim de çok hızlı arttı. Bu kadar hızlı bir büyümeyi ben de beklemiyorken birden çoğaldı. Şuan 2026’ya randevu isteyenler var. Tek başıma çok zorlandığım doğru. Mesajlara anında dönüş yapamıyorum. Kızanlar, hakaret edenler, mesaja niye bakmıyorsun diye bağıranlar oluyor. Halbuki o an halı yıkıyorum, koltuk siliyorum. Bu beni mental olarak yoruyor” diyerek yaşadıklarını anlattı.



‘ÇOK YORULDUĞUM, KOLUMUN KALKMADIĞI GÜNLER OLDU’

Bu işe cesaret göstermenin kolay olmadığını dile getiren Merve, “Kolay değildi, belirsizlik, korku, yalnızlık vardı. Ama içimdeki inancı ve gücü bir gün bile kaybetmedim. Çok yorulduğum, kolumun kanadımın kalkmadığı günlerde bile beni sabah ezanıyla kaldıran bir sebebim vardı. Bugün geldiğim noktada, o ilk adımı attığım için kendimle gurur duyuyorum. Çünkü o cesaret olmasaydı bugün bu kadar insana dokunan, bir işe dönüşmezdi yaptığım iş” bilgisini paylaştı.

Benzer bir iş yapmak isteyenlere, “Korkmak çok normal. Bende başladığımda aynı duyguları yaşadım" diyen Merve, “Ama bir insan bir işe gerçekten inanıyorsa bu sadece temizlik işi için geçerli değil, o inanç en büyük güç kaynağı oluyor. Küçük adımlar ile başlasan bile önemli olan, başlamak. Çünkü cesaret dediğimiz şey, korkunun olmaması değil, korkuya rağmen yürüyebilmektir. Her kadının içinde muhteşem bir güç var. Sadece kendinize inanın. Yolunuz sadece dürüstlükten ve inançtan geçsin. Adım atın korkmayın. Hayat, bazen bir kapıyı kapatır ama aslında sizi kendi yolunuza yönlendiriyordur. Kendi emeğinize, hayalinize ve potansiyelinize güvenin. Çünkü bir kadının cesareti, sadece kendi hayatını değil, çevresindeki birçok hayatı da değiştirir” diyerek sözlerini şöyle noktaladı:

Alıntı Metni