🎰 MistyCasino’a Giriş Yapmak İçin Tıkla!

Kuzey Kıbrıs’ta olan biteni anlama rehberi

  • Konbuyu başlatan Mistycasino
  • Başlangıç tarihi
M

Mistycasino

Administrator
Yönetici
68f6ab31af6c89f5a1faf7d2.jpg

- KKTC Cumhurbaşkanı seçilen Erhürman iki kurucu devletli bir federasyon modeli için Rumlarla son bir kez masaya oturulması gerektiğini savunuyor.

- Erhürman müzakerenin ucu açık ve süresiz olmayacağını, Kıbrıs Türk’ünün siyasi eşitlik dahil kazanımlarını tekrar pazarlık konusu yapmayacağını söylüyor.

- Ankara yeni Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman ile birlikte çalışır. Kıbrıs Türk’ünün ve Türkiye’nin haklarını savunmada bir zaaf oluşmaz

68f6ab29af6c89f5a1faf7ce.jpg


■ Kuzey Kıbrıs’ta yapılan cumhurbaşkanlığı seçim sonuçları, “Ada’dan Türkiye gitsin, Rumlarla birleşelim” referandumu değildi. Bu sonucun ekonomik ve siyasi bir sürü sebebi var. Seçimi kaybeden Cumhurbaşkanı Tatar’ın kendi partisi UBP ve hatta Başbakan ile yaşadığı görüş ayrılıkları biliniyordu. Seçimlere katılım oranına bakacak olursak, Tatar’ın Türkiye’den Kıbrıs’a yerleşen seçmenin bile oyunu almakta zorlandığını söyleyebiliriz.

■ Türkiye’de Cumhuriyetçi Türk Partisi adı yeni yeni duyuluyor. Bu 1974’ten beri işleri Rauf Denktaş’a bırakma kolaycılığımızın bir sonucu. CTP, 1970’te kurulmuş bir parti. Yani Kıbrıs Barış Harekâtı’ndan tam dörtyıl önce. Sovyetler Birliği dağılıncaya kadarki süreçte Güney’deki AKEL ile benzer politikalar izlediler. Her iki parti de anti-militarist çizgide, sosyalist bir politikayı savundu. 2004 Annan Planı sırasında AKEL’in oyunun “Hayır” olması, güven vazosunu çatlattı. Bugün CTP, AKEL’den bağımsız, AKEL’in, EOKA’nın kuruluş yıldönümü kutlamasına itiraz eden bir çizgide siyaset yapıyor.

‘HAİN DEMEK’ HATA YAPTIRIR

■ CTP’liler için vatan diye bir kavram yok mu? Onlar Rum ne derse yapan insanlar mı? Bu soruya şanlı Erenköy Direnişi üzerinden cevap vermek lazım. Eğer yaşasaydı, CTP’nin genel başkanı olmasına kesin gözüyle bakılan Naci Talat, Erenköy direnişinde EOKA soykırım örgütüyle savaşmak için Türkiye’deki üniversite eğitimini bırakıp silaha sarılanlardan birisidir. 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın babası, Türk Mukavemet Teşkilatı silahlarının İngilizlerin elini geçmesini engelleyenlerden birisidir. 1975 Göçmenler Anlaşması’yla Güney’den Kuzey’e geçen çok sayıda CTP üyesinin EOKA tarafından katledilmiş bir aile üyesi vardır. Resmi politikadan farkı düşünenlerin hepsine hain demek bize hata yaptırır.

■ KKTC Cumhurbaşkanı seçilen Tufan Erhürman, Türkiye düşmanı mı? Bu soruda da tarihi bilmememizin etkisi var. CTP’nin 1976’dan 1996’ya kadar Genel Başkanı olan Özker Özgür, 1989’da düzenlenen bir mitingde “Nasıl Bulgarlar Türkleri asimile ediyorlarsa, Türkler de Kıbrıslıları asimile ediyor” demişti. O söze Ankara’nın tepkisi çok sert oldu; Özker Özgür’ün Türkiye Cumhuriyeti pasaportuna el kondu, şehir vizesi getirildi. Sonra seçimlerde Özker Özgür, Başbakan Yardımcısı seçildi; Ankara ile uyum içerisinde çalıştı. Bu hatırlatmayı yapmamın sebebi şu: CTP; Özker Özgür’den sonra seçilen Mehmet Ali Talat’tan bu yana reel politikanın gereklerini yerine getiriyor. Tufan Erhürman, Ankara Hukuk Fakültesi mezunu, yüksek lisansını Ankara’da yapmış birisi. Kız kardeşi Türkiye’den evlilik yaptı, yeğenleri Rumların karma evlilik ayrımcılığının kurbanı.

■ Tufan Erhürman ile Ankara’nın görüşleri paralel mi? Hayır değil ama 180 derece farklı da değil. Tufan Erhürman, iki kurucu devletli bir federasyon modeli için Rumlarla son bir kez masaya oturulması gerektiğini savunuyor. Erhürman, bu son müzakerenin ucu açık ve süresiz olmayacağını, Annan Planı başta olmak üzere Kıbrıs Türk’ünün siyasi eşitlik dahil kazanımlarını tekrar pazarlık konusu yapmayacağını söylüyor. Erhürman anlaşma olmadığı takdirde bir daha müzakere olmayacağını ve Kıbrıs Türk’ünün kendi yolunda ilerleyeceğini söylüyor. Geçmişe yönelik bir diğer fark Erhürman’ın Rumlarla önce uzlaşıya varamadıkları takdirde ne olacağını konuşma niyetinde olması. Ankara-Kuzey Lefkoşa arasında hiç sorun yok diyemiyorum zira olası bir anlaşmada Türk askerinin Ada’daki varlığı konusunda konuşulması gerek. CTP kurmayları, Rumların son bir yıldaki silahlanmasına, EOKA’nın 70’inci kuruluş yıl dönümü coşkusuna bakarak, bu konuda bildik söylemden daha farklı bir noktada olabilirler.

ŞOV KISMINDA OLMAZLAR

■ CTP’nin Türkiye’de de konuşmalarıyla çok bilinen bazı milletvekilleri ne olacak? Bu soruyu özellikle yazdım. CTP’nin Türkiye’ye bakışını anlamak adına iki ismin söyledikleri önemlidir. Biri Genel Başkan Tufan Erhürman, öteki de Parti Sözcüsü Asım Akansoy. Bu iki isim daha önce de KKTC’de başbakanlık ve bakanlık görevlerinde bulundular. Reel politikayı bilir, geminin dümenini tutarlar, işin şov kısmında yer almazlar. Dün gösterdi ki işin şov kısmında yer almamak yetmiyor, ağzından çıkanı kulağı duymayan, partili yazarların gerçekle bağı kopuk yorumlarına da dikkat etmek gerekiyor. Türkiye’deki insanlar CTP’yi kimlerin açıklamalarının temsil ettiğini bilmeleri mümkün değil. “Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisi’ni sınır dışı etmek lazım” gibi çocukça gevezelikler en çok CTP’nin işini zorlaştırır…

■ Tufan Erhürman, iki önceki KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı gibi her fırsatta Türkiye’ye eleştiri ve hatta düşmanlık yapacak bir isim mi? Hayır, değil. Mustafa Akıncı değişik ve olmaması gereken bir tecrübeydi. Bakın, CTP’den cumhurbaşkanı seçilmiş Mehmet Ali Talat, halen Erenköy’den, Boğaz Şehitliği’nde yapılan anma törenlerine kadar tüm resmi törenlere katılır. Mustafa Akıncı’yı görev süresi dolduktan sonra tek bir törende görmedim. Kişisel tarihimden de bir not ekleyeyim: Akıncı sözü başka, eylemi başka bir adamdır. Akıncı, 1989’da Lefkoşa Belediye Başkanı’ydı. Biz de akademik eylemler çerçevesinde Saray Meydanı’nda açlık grevine başlamış öğrencilerdik. Tek gıda kaynağımız suyu meydandaki belediye çeşmesinden alırdık. Akıncı, 30’uncu saatte o suyu kesen adamdır. Akıncı’nın kestiği su sonrası bize musluklarını açan Lefkoşa Emniyet Müdürlüğü olmuştu. Acil ihtiyacı oradan karşıladıktan sonra çevredeki esnaftan su yardımı almaya başlamıştık.

■ Cumhurbaşkanlığı seçiminde Türkiye adına doğru olan “Aranızda yarışın, kazanan bana gelsin” olmalı mı? Bunu düşünmek lazım. Geçmiş 50 yılda yapılan bir sürü hata sayabilirim. Mesela rahmetli Denktaş’ın, kendi kurduğu UBP’nin başındaki DervişEroğlu’nu seçmene şikâyet eden mektuplar yazdığı 1993 seçimleri çok garipti. 1997-98 yılları arasında KKTC’den sorumlu Bakan olan Şükrü Sina Gürel’in, Kıbrıs’ta yapılan işlerin parasını yollamak yerine Ankara’dan ödeme yapma ihtiyacı duymasının sebeplerini de hiç konuşmadık. Bu sebepleri zamanında konuşmuş olsaydık, bugün 2025 seçim sonuçlarını konuşuyor olmazdık.

■ Peki gelecekte ne olur? Ankara, yeni Cumhurbaşkanı Erhürman ile birlikte çalışır. Kıbrıs Türk’ünün ve Türkiye’nin haklarını savunmada bir zaaf oluşmaz. Rumların çılgınca silahlanması ve kurucu anlaşmalara aykırı olarak başka ülkelere askeri üsler vermesine Erhürman da mutlaka gerekeni söyler…

68f6ad42af6c89f5a1faf7d7.jpg


CTP’nin çizgisi

CTP, 1970’de kurulmuş bir parti. Sovyetler Birliği dağılıncaya kadarki süreçte Güney’deki AKEL ile benzer politikalar izlediler. Her iki parti de anti-militarist çizgide, sosyalist bir politikayı savundu. Bugün CTP, AKEL’den bağımsız, AKEL’in, EOKA’nın kuruluş yıl dönümü kutlamasına itiraz eden bir çizgide siyaset yapıyor.
 
Geri
Üst