M
Mistycasino
Administrator
Yönetici
Gölcükspor'dan 2020'de yalnızca 65 bin euro bonservisle transfer olmuştu Fenerbahçe'ye. 1.5 ay sonra Balıkesirspor'a kiralandı. Ertesi yıl Adana Demirspor'a, sonraki sezon ise Bursaspor'a kiralık gönderildi.
Temmuz 2022'de Fenerbahçe'ye geri dönen İsmail Yüksek'in değerini fark eden ilk isim Jorge Jesus oldu. Portekizli hoca hazırlık maçlarındaki oyunuyla gözdolduran İsmail'i kadroda tutmak istediğini yönetime bildirdi ve hiçbir yere göndermedi. Jesus tarafından adeta yeniden keşfedilen İsmail son üç sezonda hem Fenerbahçe'nin hem de A Milli Takım'ın en önemli orta saha oyuncularından biri haline geldi.
Hani hep derler ya, "Tekmeye kafa sokan adam" diye, o adam İsmail işte... En sert ikili mücadelelerin, sahada top için yapılan kıyasıya kapışmaların içinde görürsünüz onu.
Fakat aynı zamanda bu ligin en centilmen oyuncularından biridir. Gerilimden, kavgadan hep uzak durur. Hakemlere ve rakiplere saygılıdır. Tek derdi, sahada sonuna kadar mücadele etmek ve giydiği formanın hakkını vermektir. Başka bir meselesi yoktur...
Bu yönleriyle "Nadir toprak elementi"dir yani! Bu topraklarda yetişmiş, çocukluk sevdası Fenerbahçe'de futbol oynayan, A Milli Takım'da ne görev verilirse en iyi şekilde yerine getirmeye çalışan bir değerdir. Nadirdir, çok kıymetlidir. Futboluyla da, karakteriyle de örnektir...
Fenerbahçe-Stuttgart maçının uzatma bölümlerinde İsmail Yüksek ile Deniz Undav arasında yaşananlara gelirsek...
Maçın en iyilerinden Alvarez kramp nedeniyle kendini yere bırakmıştı. Stuttgartlı bir oyuncu Alvarez'i kaldırdı. Oyun tam yeniden başlamak üzereyken Deniz geldi ve Alvarez'i arkasından itti. Bunu gören İsmail, Deniz'e müdahale etti, tansiyon yükseldi. Maçtan sonra sahada yine tartışmalar vardı ama çok fazla alevlenmeden bitti.
Yaşananlar benim için bugüne kadar sahada binlerce kez gördüğümüz tartışmalardan biriydi. Abartılacak, farklı yerlere çekilecek bir hadise değildi.
İsmail maçtan sonra sessiz kaldı. Deniz de bir açıklama yapmadı. Ancak sosyal medya hiç boş durur mu! Elbette konuyu bambaşka yerlere çektiler ve istediklerini de elde ettiler.
Almanya'nın en önde gelen medya kuruluşları Deniz Undav'a ırkçılık yapıldığını ileri sürdü. Türk kökenli bir Alman milletvekili de aynı paralelde açıklama yaptı. Futbol tabiriyle çamura yatmaya kalkıştı.
Ortada hiçbir şey yokken takım arkadaşı Alvarez'i o sırada kim itseydi, İsmail aynı tepkiyi gösterebilirdi. Deniz'in etnik kimliğine, nüfus cüzdanına falan bakmadı yani. Sadece anlık bir reaksiyon gösterdi. Zaten aklı başında insanlar meseleyi bu yönüyle değerlendirip, büyütmedi. Fakat Almanlar ve Türkiye'den hoşlanmayanlar bu fırsatı kaçırmak istemedi.
Hal böyleyken, "Deniz Undav'a ırkçılık yaptı" falan diyerek, İsmail Yüksek'e çamur atmaya çalışan Alman medyasına ve pek muhterem Türk kökenli milletvekiline söylemek istediğim bir şey var... Ocak 2024'te milli motosikletçimiz Toprak Razgatlıoğlu ile röportaj yapmak için iki günlüğüne Almanya'nın başkenti Berlin'e gitmiştim. Bir sürü devlet binasının bahçesinde Alman bayrağının hemen yanında İsrail bayrakları asılıydı. Bugün İsmail'e ve her fırsat bulduklarında Türkiye'ye ırkçılık lekesi sürmeye çalışan Almanlar, İsrail'in yanındaydı. Hala da öyleler, değişmezler.
Öyleyse açıkça soralım... İsmail Yüksek sahada sıradan bir itiş kakış yaşadığı Deniz Undav'a ırklıçık yaptıysa, Gazze'yi bombalarla haritadan silen, 70 bin insanı benzeri görülmemiş bir vahşetle katleden İsrail'in yanında yer almak nasıl bir insani duruştur? Bombayı yiyenin, katledilenin yanında değil de; bombayı atanın, hastaneleri, okulları, camileri, gıda yardımı bekleyen masum insanları bombalayanların sırtını sıvazlamak ırkçılığın ağa babası değil midir?
İsmail Yüksek, bu güzel ülkenin nadir toprak elementidir. Bambaşka hesaplarla İsmail üzerinden Türkiye'ye ırkçılık damgası vurmak isteyenler hem tarihlerini hem de bugünkü durumlarını çok iyi değerlendirmelidir. Gerisi hikayedir...
Temmuz 2022'de Fenerbahçe'ye geri dönen İsmail Yüksek'in değerini fark eden ilk isim Jorge Jesus oldu. Portekizli hoca hazırlık maçlarındaki oyunuyla gözdolduran İsmail'i kadroda tutmak istediğini yönetime bildirdi ve hiçbir yere göndermedi. Jesus tarafından adeta yeniden keşfedilen İsmail son üç sezonda hem Fenerbahçe'nin hem de A Milli Takım'ın en önemli orta saha oyuncularından biri haline geldi.
Hani hep derler ya, "Tekmeye kafa sokan adam" diye, o adam İsmail işte... En sert ikili mücadelelerin, sahada top için yapılan kıyasıya kapışmaların içinde görürsünüz onu.
Fakat aynı zamanda bu ligin en centilmen oyuncularından biridir. Gerilimden, kavgadan hep uzak durur. Hakemlere ve rakiplere saygılıdır. Tek derdi, sahada sonuna kadar mücadele etmek ve giydiği formanın hakkını vermektir. Başka bir meselesi yoktur...
Bu yönleriyle "Nadir toprak elementi"dir yani! Bu topraklarda yetişmiş, çocukluk sevdası Fenerbahçe'de futbol oynayan, A Milli Takım'da ne görev verilirse en iyi şekilde yerine getirmeye çalışan bir değerdir. Nadirdir, çok kıymetlidir. Futboluyla da, karakteriyle de örnektir...
Fenerbahçe-Stuttgart maçının uzatma bölümlerinde İsmail Yüksek ile Deniz Undav arasında yaşananlara gelirsek...
Maçın en iyilerinden Alvarez kramp nedeniyle kendini yere bırakmıştı. Stuttgartlı bir oyuncu Alvarez'i kaldırdı. Oyun tam yeniden başlamak üzereyken Deniz geldi ve Alvarez'i arkasından itti. Bunu gören İsmail, Deniz'e müdahale etti, tansiyon yükseldi. Maçtan sonra sahada yine tartışmalar vardı ama çok fazla alevlenmeden bitti.
Yaşananlar benim için bugüne kadar sahada binlerce kez gördüğümüz tartışmalardan biriydi. Abartılacak, farklı yerlere çekilecek bir hadise değildi.
İsmail maçtan sonra sessiz kaldı. Deniz de bir açıklama yapmadı. Ancak sosyal medya hiç boş durur mu! Elbette konuyu bambaşka yerlere çektiler ve istediklerini de elde ettiler.
Almanya'nın en önde gelen medya kuruluşları Deniz Undav'a ırkçılık yapıldığını ileri sürdü. Türk kökenli bir Alman milletvekili de aynı paralelde açıklama yaptı. Futbol tabiriyle çamura yatmaya kalkıştı.
Ortada hiçbir şey yokken takım arkadaşı Alvarez'i o sırada kim itseydi, İsmail aynı tepkiyi gösterebilirdi. Deniz'in etnik kimliğine, nüfus cüzdanına falan bakmadı yani. Sadece anlık bir reaksiyon gösterdi. Zaten aklı başında insanlar meseleyi bu yönüyle değerlendirip, büyütmedi. Fakat Almanlar ve Türkiye'den hoşlanmayanlar bu fırsatı kaçırmak istemedi.
Hal böyleyken, "Deniz Undav'a ırkçılık yaptı" falan diyerek, İsmail Yüksek'e çamur atmaya çalışan Alman medyasına ve pek muhterem Türk kökenli milletvekiline söylemek istediğim bir şey var... Ocak 2024'te milli motosikletçimiz Toprak Razgatlıoğlu ile röportaj yapmak için iki günlüğüne Almanya'nın başkenti Berlin'e gitmiştim. Bir sürü devlet binasının bahçesinde Alman bayrağının hemen yanında İsrail bayrakları asılıydı. Bugün İsmail'e ve her fırsat bulduklarında Türkiye'ye ırkçılık lekesi sürmeye çalışan Almanlar, İsrail'in yanındaydı. Hala da öyleler, değişmezler.
Öyleyse açıkça soralım... İsmail Yüksek sahada sıradan bir itiş kakış yaşadığı Deniz Undav'a ırklıçık yaptıysa, Gazze'yi bombalarla haritadan silen, 70 bin insanı benzeri görülmemiş bir vahşetle katleden İsrail'in yanında yer almak nasıl bir insani duruştur? Bombayı yiyenin, katledilenin yanında değil de; bombayı atanın, hastaneleri, okulları, camileri, gıda yardımı bekleyen masum insanları bombalayanların sırtını sıvazlamak ırkçılığın ağa babası değil midir?
İsmail Yüksek, bu güzel ülkenin nadir toprak elementidir. Bambaşka hesaplarla İsmail üzerinden Türkiye'ye ırkçılık damgası vurmak isteyenler hem tarihlerini hem de bugünkü durumlarını çok iyi değerlendirmelidir. Gerisi hikayedir...