🎰 MistyCasino’a Giriş Yapmak İçin Tıkla!

O kadar fevri olmayalım, efendim!

M

Mistycasino

Administrator
Yönetici
Trabzonspor-Gaziantep FK maçında faul atışından sonra geri dönüp topun yerini yeniden belirleyen ve bu nedenle ev sahibi takımın hücum pozisyonunu bozan FİFA kokartlı hakem Arda Kardeşler, anımsarsanız, en başta TFF Başkanı Sayın İbrahim Hacıosmanoğlu’nun tepkisini çekmişti. Öyle böyle değil çok sert, itici, doğrudan en ağır cezaya hükmeden sözlerdi ağzından çıkan.

“-Böylesini hiç görmemiştim.. Planlı bir eylem bu. Gereğini yapacağız.”

Bu şiddetli açıklamadan sonra kamuoyunda heyecanlı bir bekleyiş başladı. Arda Kardeşler’in hakemlik kariyerinin sonlandırılacağı anlatılıyordu. Hatta TFF Başkanı’nın Arda Kardeşler’den istifasını istediği, ancak talebinin kabul görmediği de anlatılanlar arasındaydı.

Sayın Başkan, geçen hafta TRT’de yayınlanan konuşmasında asıl muhatabının MHK Başkanı olduğunu söyledi. Bir işlem yapılacaksa, kurumsal olarak MHK karar sahibiydi. Nihayet doğru bir değerlendirme… Derken, PFDK, izinsiz televizyon programına katılıp konuştuğu için Kardeşler’e 15 gün hak mahrumiyeti cezası verdi.

Bu ceza, ortamın serinlemesine yarayabilir. Çünkü o ağır sözlerin sonunda çok ağır cezalara dönüşeceği olasılığı vardı. Hala var… Ancak PFDK cezasıyla kenara alınan Arda Kardeşler için harareti düşürecek bir fırsat çıkmış olabilir. Bu fırsatın oluşmasında “fevri” konuşarak problemi daha da çıkmaza sokan Sayın Hacıosmanoğlu’nun “uzun bir dinlendirme sürecinden sonra” Kardeşler’i yeniden düdüğüyle buluşturması yararlı olacaktır.

Sırası gelmişken... Birden bire ve düşünmeksizin yapılan (davranış), ansızın öfkelenen, böyle davranan (kimse) tanımlaması yapılır. Garip gelecek ama sporda çok “fevri” günler yaşıyoruz. Sayın Hacıosmanoğlu’nun Arda Kardeşler ile ilgili açıklamaları çok fevri davranış örneği idi.

Fransa’daki harika (!) kalecimiz Berke Özer, başarılarının takdir edilmesiyle Milli Takım’a çağırıldı. Sonra da maç kadrosuna alınmadığı için kampı terk etti. Neresinden tutarsan sorumsuzluk, düşüncesizlik, kontroldan çıkmış bir ego ve hepsinin toplamı olarak çok fevri bir davranış.

Milli maç arası takımlarımız özel ve yoğun çalışmalarla eksiklerini noksanlarını giderirken, spor gündemimizi işgal eden başkan ve futbolcuların da küçük bir özeleştiri seansı düzenleyip fevri davranışlardan kurtulması beklenir. Aksi halde öfkeyle kalkanın zararla oturması kesindir. Ve o zarar hepimizin olacaktır.

F.Bahçe’de ezme, üzme, çizme halleri

Geçen sezon bitmeden oldukça “acul” davranıp, yemekhanedeki törenle ucuz plaketlerle gönderilen Dzeko ve Tadic, Mourinho’nun uygulamalı gaddarlığına ilk örneklerdi.

Mourinho kadrodaki hiçbir futbolcuya dokunmadı. Onların gelişmelerine ve performansına katkıda bulunmadı. Kadronun tümünü çalıştırıp gerçek bir takım oluşturmadı. Şimdi görüyoruz ki Portekizli “çok özel biri” bize miras olarak arızalı evlatlar bırakmış. İrfan Can Kahveci gibi uluslararası yeteneklere sahip kardeşimizi sıradan adama dönüştürmüş. Maçın son bölümlerinde akla gelen bir “yedek” yaratmış. Mourinho’nun başka bir arızası da Cenk Tosun. O da Milli Takım’ın tecrübeli “abisi” olarak yola devam ederken kenara alındı. Hiç önemsenmedi. O yüzden işte bu iki kardeşimiz de travmalı bir sezon yaşıyorlar. Samsunspor maçından sonra İrfan Can’ın Archie Brown’la tartışması böyle bir gerginliğin sonucu. Cenk Tosun’un da 68. dakikada beşinci değişiklik yapılırken akla gelmemesi, yeleğini öfkeyle yere atmasına neden oldu.

Başkan Saadettin Saran yönetimi bir bayrak gösterme hareketiyle iki futbolcuyu kadro dışı bıraktı. Tamam, yeni bir yönetimin kararlılık göstermesi için bu olay bir örnek olabilir. Ama futbolcular üstündeki ezme, üzme, çizme halleri de şefkat ve anlayışla sonlandırılmalı.
 
Geri
Üst