M
Mistycasino
Administrator
Yönetici
Londra’da Frieze haftası şehrin her yerinde ayrı bir çağdaş sanat sergisi, kutlaması, partisi yapılıyor.
Bugün Tate Modern’de bizi yakından ilgilendiren bir kitabın tanıtımı ve kutlaması var: Ahmet Doğu İpek’in “Sound of the Ground – Face of the Stone / Yerin Sesi – Taşın Yüzü” isimli sanatçı monografisi.
Cuma günü ise Ahmet Doğu İpek’in kişisel sergisi ‘Iron Earth, Copper Sky / Demir Dünya, Bakır Gökyüzü’ İngiltere’nin en saygın sanat kurumlarından biri olan Tate St Ives’da açılacak.
Bu güzel haberleri Galeri Nev İstanbul’un kurucusu Haldun Dostoğlu’ndan alıyorum.
Kitapla başlayalım, Ahmet Doğu İpek’in son yıllarda doğayla, mimariyle, zamanla kurduğu ilişkiye dair bir belge niteliğinde.
Editörlüğünü Nilüfer Şaşmazer’in üstlendiği, tasarımını Esen Karol’un yaptığı kitapta, Sibel Bozdoğan’dan Shumon Basar’a, Ariane Koek’ten Duygu Demir’e kadar birçok değerli ismin yazıları yer alıyor.
Galeri Nev İstanbul ve Mousse Publishing iş birliğiyle, 750 Türkçe, 750 İngilizce olmak üzere toplam 1500 kopya olarak yayımlandı.
Tate St Ives’da gerçekleşecek sergi de kitabın içeriğiyle paralel.
İpek’in 2025’te Porthmeor Studios’ta geçirdiği sanatçı misafir programı sürecinde ürettiği eserlerden oluşuyor.
Biraz daha geriye gidelim.
Ahmet Doğu İpek, 2012’de Sanatorium’da açtığı ilk kişisel sergisiyle dikkat çekmişti.
Özellikle kendine özgü meditatif tarzda ürettiği kağıt üzerine sulu boya, mürekkep ve karakalem eserleriyle.
Genellikle çok katmanlılık, karmaşıklık ve monokrom olma özellikleri göstereneserleriyle öne çıkan sanatçının tekniği ve temaları her zaman yeniliklere açık.
2018’de Paris’teki Cité des Arts’ta misafir sanatçı olarak bulundu; aynı yıl SAHA Derneği desteğiyle yayımladığı “Günler” isimli sanatçı kitabı, onun üretiminde bir dönüm noktasıydı.
2021’de, uluslararası yayınevi Phaidon’un “Vitamin D3: Today’s Best in Contemporary Drawing” kitabında yer aldı.
2022-2023 arasında Arter’de Selen Ansen küratörlüğünde açılan “Başımızda Siyahtan Bir Hale” sergisiyle, yerleştirme ve büyük ölçekli çizimlerdeki ustalığını ortaya koydu.
Bu başarılı süreçte SAHA Derneği’nin de önemli rolü var.
2011’de Füsun Eczacıbaşı’nın öncülüğünde kurulan SAHA, bugüne dek yüzlerce sanatçının ve küratörün uluslararası görünürlüğünü artırmak için çalıştı.
Kar amacı gütmeyen bir yapı olarak, sadece kaynak değil, aynı zamanda vizyon da sundu.
SAHA’nın desteklediği projeler, New York’tan Berlin’e, Amsterdam’dan Singapur’a uzanan bir coğrafyada Türkiye’den sanatçıların sesini duyurdu.
Sanat tarihine dönüp baktığımızda, büyük dönüşümlerin genellikle kolektif desteklerle mümkün olduğunu görürüz.
İşte bu yüzden SAHA Derneği’nin sağladığı bu kolektif destek de çok değerli.
SAHA Derneği’nin Tate ile yaptığı işbirliği de önemli.
Hatırlatalım, Ahmet Doğu İpek’in 17 Ekim’de ön açılışı yapılacak, 18 Ekim’de ziyarete açılacak sergisi Cornwall’da Tate St Ives’da 18 Ocak 2026’ya kadar devam edecek.

Bugün Tate Modern’de bizi yakından ilgilendiren bir kitabın tanıtımı ve kutlaması var: Ahmet Doğu İpek’in “Sound of the Ground – Face of the Stone / Yerin Sesi – Taşın Yüzü” isimli sanatçı monografisi.
Cuma günü ise Ahmet Doğu İpek’in kişisel sergisi ‘Iron Earth, Copper Sky / Demir Dünya, Bakır Gökyüzü’ İngiltere’nin en saygın sanat kurumlarından biri olan Tate St Ives’da açılacak.
Bu güzel haberleri Galeri Nev İstanbul’un kurucusu Haldun Dostoğlu’ndan alıyorum.
Kitapla başlayalım, Ahmet Doğu İpek’in son yıllarda doğayla, mimariyle, zamanla kurduğu ilişkiye dair bir belge niteliğinde.
Editörlüğünü Nilüfer Şaşmazer’in üstlendiği, tasarımını Esen Karol’un yaptığı kitapta, Sibel Bozdoğan’dan Shumon Basar’a, Ariane Koek’ten Duygu Demir’e kadar birçok değerli ismin yazıları yer alıyor.
Galeri Nev İstanbul ve Mousse Publishing iş birliğiyle, 750 Türkçe, 750 İngilizce olmak üzere toplam 1500 kopya olarak yayımlandı.

Tate St Ives’da gerçekleşecek sergi de kitabın içeriğiyle paralel.
İpek’in 2025’te Porthmeor Studios’ta geçirdiği sanatçı misafir programı sürecinde ürettiği eserlerden oluşuyor.
Biraz daha geriye gidelim.
Ahmet Doğu İpek, 2012’de Sanatorium’da açtığı ilk kişisel sergisiyle dikkat çekmişti.
Özellikle kendine özgü meditatif tarzda ürettiği kağıt üzerine sulu boya, mürekkep ve karakalem eserleriyle.
Genellikle çok katmanlılık, karmaşıklık ve monokrom olma özellikleri göstereneserleriyle öne çıkan sanatçının tekniği ve temaları her zaman yeniliklere açık.
2018’de Paris’teki Cité des Arts’ta misafir sanatçı olarak bulundu; aynı yıl SAHA Derneği desteğiyle yayımladığı “Günler” isimli sanatçı kitabı, onun üretiminde bir dönüm noktasıydı.
2021’de, uluslararası yayınevi Phaidon’un “Vitamin D3: Today’s Best in Contemporary Drawing” kitabında yer aldı.
2022-2023 arasında Arter’de Selen Ansen küratörlüğünde açılan “Başımızda Siyahtan Bir Hale” sergisiyle, yerleştirme ve büyük ölçekli çizimlerdeki ustalığını ortaya koydu.
Bu başarılı süreçte SAHA Derneği’nin de önemli rolü var.
2011’de Füsun Eczacıbaşı’nın öncülüğünde kurulan SAHA, bugüne dek yüzlerce sanatçının ve küratörün uluslararası görünürlüğünü artırmak için çalıştı.
Kar amacı gütmeyen bir yapı olarak, sadece kaynak değil, aynı zamanda vizyon da sundu.
SAHA’nın desteklediği projeler, New York’tan Berlin’e, Amsterdam’dan Singapur’a uzanan bir coğrafyada Türkiye’den sanatçıların sesini duyurdu.
Sanat tarihine dönüp baktığımızda, büyük dönüşümlerin genellikle kolektif desteklerle mümkün olduğunu görürüz.
İşte bu yüzden SAHA Derneği’nin sağladığı bu kolektif destek de çok değerli.
SAHA Derneği’nin Tate ile yaptığı işbirliği de önemli.
Hatırlatalım, Ahmet Doğu İpek’in 17 Ekim’de ön açılışı yapılacak, 18 Ekim’de ziyarete açılacak sergisi Cornwall’da Tate St Ives’da 18 Ocak 2026’ya kadar devam edecek.