🎰 MistyCasino’a Giriş Yapmak İçin Tıkla!

Aynı anda birçok yerde görülen 'Hızır' kadın! Dilencilerin yeni taktiği: 'Dini böyle kullanıyorlar'

  • Konbuyu başlatan Mistycasino
  • Başlangıç tarihi
M

Mistycasino

Administrator
Yönetici
68f79dad36206bb89d5040ab.jpg

Betül Yasemin Kökbek / Milliyet.com.tr - İstanbul'un çeşitli bölgelerinde ana yollarda, metrolarda, caddelerde bir anda beliriveren orta yaşlı bir kadına rastladınız mı? Sosyal medyaya yansıyan görüntülerin ardından kimileri onun Hızır olduğunu kimileri sosyal bir deneyin parçası, kimileri de esrarengiz bir durum olduğunu düşündü. Çünkü bu kadını görenler onun aynı anda birden fazla yerde olabilme gibi bir özelliği olduğunu düşünüyorlardı. Sosyal medyada bir vatandaş tarafından gönderilen paylaşımın altına yapılan yorumlarda bu kadının tıpkı kendisi gibi 'dilencilik' yapan iki kardeşi daha olduğunu yazanlar oldu. Buna ek olarak aslında bu bol giyimli kadının çok uzun yıllardır İstanbul'un çeşitli yerlerinde dolaştığını söylüyorlardı. Onunla en az bir kez karşılaşmış olanlar kimliği belirsiz bu kadının toplumun duygularını istismar eden diğer dilencilerden farksız olduğunu düşünüyor. Aynı anda birçok semtte görülmesinin sebebinin ardında yatan gerçek nedir bilinmiyor. Av. Prof. Dr. Fatih Birtek, olayın ardındaki gerçekleri Milliyet.com.tr'ye anlattı.

68f78c9f36206bb89d504025.jpg


'BU, AHLAKİ BİR KÖTÜLÜK'

Dilenciliğin neredeyse insanlık tarihiyle yaşıt olduğunu ve hemen her toplumda görülen duygu sömürüsü biçiminin bir mesleğe dönüştüğünü izah ederek açıklamalarına başlayan Av. Prof. Dr. Fatih Birtek, "Dilencilik, kamu düzenini tehdit eden ve çoğu ciddi suçun işlenmesine zemin hazırlayan toplumsal bir vakıa haline geldi. Çıkar amaçlı suç örgütleri dilenciliği bir çıkar kapısı olarak görüyor ve dilencilikte araç olarak kullanılan çocuklar/kadınlar, zorla çalıştırma, fuhuş, uyuşturucu ticareti gibi eylemlere konu ediliyor. Dilencilik ile bu suçlar arasında gri bir alan bulunuyor" dedi.

Dilenciliğin (bireysel dilenme) hukuki boyutunu açıklayan Av. Prof. Dr. Birtek, dilenciliğin Kabahatler Kanunu’nda (33. maddede) 'kabahat' olarak tanımlandığını ve bu eylemin karşılığı olarak idari para cezasının öngörüldüğünün altını çizdi.

68f4eb67f673ab5ac366aa79.jpg


Alıntı Metni

Bireysel dilenmenin 'ahlaki bir kötülük' olduğunu, dilencilikte bir çocuk veya hastanın kullanılmasının 'insan sömürü' ve bir tür 'istismar' olduğuna vurgu yapan Av. Prof. Dr. Birtek, "Kriminolojik açıdan bakıldığında, bu alandaki bilimsel çalışmalar gösteriyor ki dilenciliğin, ekonomik ve sosyo-kültürel nedenleri bulunduğu gibi hatalı dini referanslar da dilenciliğin meşru ve masum bir eylem gibi algılanmasına neden olabiliyor. Yine bu alandaki bilimsel çalışmalar gösteriyor ki dilenciliği meslek ve geçim kapısı haline getiren aileler ve hatta mahalleler ve köyler söz konusu" dedi.

'MANEVİYAT DOLANDIRICILIĞI OLARAK ADLANDIRILABİLİR'

Dilenciliğin esasında insanların manevi hislerinin suistimali ve başka bir deyişle de -özellikle dilenciliği meslek haline getiren kişiler bakımından- hukuk anlamda olmasa da sosyolojik anlamda bir tür dolandırıcılık olduğunu ileten Av. Prof. Dr. Birtek, bunun 'maneviyat dolandırıcılığı' olarak da adlandırılabileceğini iletti.

68f4eb66f673ab5ac366aa74.jpg


Yardım etme duygusunun ve bu duygunun belirginleşmesinin dilenciliği kolaylaştırdığını ileten Prof. Dr. Birtek, "Hatta günümüzde esasında 'modern dilencilik' olarak tanımlayabileceğimiz, 'sokakta veya trafik ışıklarında çiçek, kağıt mendil vs. satma veya diğer bir açıdan çalışıyor görünerek' yapılan dilencilik de söz konusu" dedi. Açıklamalarına televizyon veya sosyal medya mecralarında yapılan ödüllü yarışmalarda, insanların 'yalvarır' tarzda ve kendilerini acındırarak ödül talep etmesinin de 'dilenme' hissiyatını uyandırdığını ve bu hissiyatı sıradanlaştırdığını düşündüğünü belirtti.

İnsanların yardım etme duygusu ile dilencilik arasında çift yönlü bir neden-sonuç ilişkisi ve kısır bir döngünün varlığına işaret eden Av. Prof. Dr. Birtek, "Dilenci, insanların yardım etme duygularına hitap ediyor ve bu duyguyu suistimal etmek suretiyle haksız yarar sağlıyor. Yardım eden insanlar da dilencilere acıma ve merhamet duygularının da etkisiyle haksız yarar sağlayarak/ yardım ederek dilenciliğin devamını sağlıyor" dedi.

'HAPİS YA DA ADLİ PARA CEZASI EN SON ÇARE'

Ceza hukuku araçlarının -hapis ve adli para cezaları- herhangi bir sosyolojik olgunun önlenmesi bakımından en son çare olarak başvurulması gereken araçlar olduğunun altını çizen Av. Prof. Dr. Fatih Birtek şu önerilerde bulundu:

Alıntı Metni

68f4eb66f673ab5ac366aa71.jpg


GERÇEK ÇÖZÜMLERE İHTİYAÇ VAR

Gerçekte ihtiyaç sahibi olmayan kişilerin yardımlaşma gibi hisleri suistimal etmesinin ve sömürmesinin önüne geçecek tedbirlerin alınması gerektiğine dikkat çeken. Prof. Dr. Birtek, "Yine dilencilik suçunda araç olarak kullanılan ve toplumun acıma ve merhamet duygularını suistimal etmede araçsallaştırılan çocuk veya engelli kişiler için de uygun koruma mekanizmalarının hayata geçirilmesi gerekir. Esasında bu tür mekanizmalar kanunlarımızda mevcut. Örneğin dilencilik suçunda kullanılan bir çocuk bakımından, Çocuk Koruma Kanunu’ndaki destekleyici ve koruyucu tedbirler uygulanabilecektir. Bu düzenlemeler daha etkin ve uygulanabilir hale getirilebilir" açıklamalarında bulundu.

DİLENCİLER YENİ BİR ALGININ PEŞİNDE Mİ?

Son dönemde sosyal medyada bahsedilen kadın, dilenciler hakkında ilginç bir tartışmayı da beraberinde getirdi. Bazı paylaşımlarda dilencilerin aslında 'mistik varlıklar' olabileceğine dair yorumlar dolaşırken, bu düşünce küçük bir kesim tarafından da merakla tartışılıyor. Peki bu iddiaların gerçeklik payı var mı? Av. Prof. Dr. Fatih Birtek, konuyu şöyle değerlendirdi:

Alıntı Metni

Meslek haline getirilmiş dilenciliğin varlığını sürdürebilmesi için bugün mistik/ dini duyguları yarın başka bir yöntemi araç olarak kullanabileceğinin altını çizen Av. Prof. Dr. Fatih Birtek, sorunun çözümü için nedenlerinin ortadan kaldırılması ve gerçek anlamda ihtiyaç sahibi olanların ayırt edilip kurumsal yardımlar sağlandıktan sonra dilenciliği meslek edinen kişiler hakkında etkin adli ve idari yaptırımların uygulanmasıyla mümkün olacağını söyledi.

Özellikle dilenciliği meslek haline getirenlerin, insanların manevi duygularını sömürebilmek için her geçen gün yeni davranış biçimleri geliştirdiğini söyleyen Av. Prof. Dr. Birtek, günümüzde dilenciliğin insanların duygularına ve yardım etme hislerine hitap edebilmek ve onu yardım etmeye/ menfaat sağlamaya ikna edebilmek için sadece istemekten ibaret olmadığını da belirtti. İstemenin, belli bir olay veya olguyla, hatta dini veya milli bir bayramla veya daha modern dilencilik olarak tanımlayabileceğimiz şekilde 'çalışıyor' algısı oluşturabilmek için küçük şeyler satıyor görünerek yapılan bir eylem bütünlüğü haline geldiğine dikkat çeken Av. Prof. Dr. Fatih Birtek, "Dilencilerin en kolay sömüreceği duygular, iyilik yapma, acıma ve merhamet olduğu gibi dini ve mistik duygular da sömürüden nasibini alıyor"yorumunu yaptı.
 
Geri
Üst