Siyasetin Eşref Rüya halleri...

Çoğumuzun dikkatini çekmez ama bir dizide iyi adamın inandırıcılığını arttıran şey mücadele ettiği kötü adam karakterine bağlıdır.

Eskiden dizi ve filmlerde kötü adam baştan sona, herkese ve hatta kendi çocuğuna da kötü davranan biri olarak tasvir edilirdi.

Bu hayatın akışına aykırı durumu bozan son dönemin en iyi örneği Kanal D’nin Eşref Rüya dizisi.

Senaryo öyle iyi ki, kötü adam Kadir, mizahı kullanışı, sevilme ihtiyacı, kıskançlık gibi insani refleksler vermesiyle son derece gerçek olmuş.

Hayatın olağan akışına uygun kötü karakteri dizi ve filmlerde iş yapıyor ama işin içine siyaset girdiğinde kafalar karışıyor.

Hele ki esas oğlan olmaya hevesli olanların aslında esas kötü adam olduğu ortaya çıktığında.




CHP’de aylardır merak edilen yargı süreci bitti.

Dava haftasında en çok duyduğum iddia “Kemal Kılıçdaroğlu, mahkeme kararıyla partinin başına dönerse büyük temizlik yapacak” oldu.

Kim, neyi, nasıl temizleyecekti acaba?

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı Aziz İhsan Aktaş iddianamesini ve iddianameye dair yazılanları okuyorum günlerdir.

Suçlamalarda en fazla adı geçen isimlerden birisi Beşiktaş’ın görevden alınan Belediye Başkanı Rıza Akpolat.

Rıza Akpolat’ın seçim sonucu çantada keklik olan Beşiktaş Belediye Başkanlığı’na aday gösterilişi Kılıçdaroğlu dönemi.


İddianamede adı geçen bir diğer isim Avcılar’ın görevden alınan belediye başkanı Utku Caner Çaykara.

Çaykara, Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkan olduğu dönemde Gençlik Kolları Başkan Yardımcılığı yaptı, 2023 seçimlerinde milletvekili adayı gösterildi.

Esenyurt’un görevden alınan Belediye Başkanı Ahmet Özer’e gelelim. Mart 2024’te Özer’in adaylığını sağlayan ismin Ekrem İmamoğlu olduğu sır değil.

Fakat Ahmet Özer tutuklanıp yerine kayyum atandığında ona en fazla sahip çıkan ve sine-i millet’e dönme çağrısı yapan isim Kemal Kılıçdaroğlu olmuş.


İddianamede adı geçen bir diğer isim görevden alınan Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin.

Oya hanım Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkan olduğu 2018 yılında hem milletvekili adayı olmuş hem de Adana Kadın Kolları Başkanlığı yapmış.

Yine iddianamede suçlanan isimlerden birisi görevden alınan Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar.

Kadir Bey, Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkan olduğu 2015’te CHP Ceyhan İlçe Başkanı, 2019’da da Ceyhan Belediye Başkanı seçilmiş.

İsmini çoğu kişinin bildiği ve görevden alınan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’a gelince:

Zeydan bey, Kılıçdaroğlu Genel Başkan olduktan 2 ay sonra MYK kararıyla Adana İl Başkanı olarak atanmış, 5 ay sonra da il başkanı seçilmiş.

Karalar, Kılıçdaroğlu’nun döneminde 2014’te Seyhan Belediye Başkanı, 2019’da da Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday gösterilmiş ve seçilmiş.


İddianamede suçlama yöneltilen isimlerden birisi de önce görevden alınan sonra göreve iade edilen Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere.

Abdurrahman Bey, Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkan olduğu 2018 ve 2023 seçimlerinde Adıyaman’dan vekil seçilmiş.

Bu insanlar iddianamede yöneltilen suçları işlediler mi, işlemediler mi, yargı süreci sonunda ortaya çıkacak.

Garipsediğim şey iddianame değil, Kılıçdaroğlu’nun yılmaz savunucusu ekran yüzleri ve sosyal medya karakterlerinin ağzından düşmeyen “Kemal Bey partiye dönecek, CHP’nin adının kirlenmesine yol açan isimleri partiden temizleyecek” iddiasında bulunmalarıydı.

Dizi senaryosu olsa, yaralanmış kahraman karakterin eski gücüne kavuşup, tüm kötüleri temizlemesi diye yazılırdı senaryo.

Oysa gerçek şu, taraftarlarının temizleyeceğini söylediği tüm isimler Kılıçdaroğlu döneminde CHP’de yükselmişler.


Gelelim Ekrem İmamoğlu meselesine...

İmamoğlu’nun CHP’ye üyeliği Baykal döneminde olmuş. İlginçtir, 2004’te Beylikdüzü Belediye Başkan adaylığını İmamoğlu kabul etmemiş, 2009’da bu kez İmamoğlu aday adayı olmuş ama Baykal’ın CHP’si bir başka ismi aday göstermiş.

Her neyse İmamoğlu’nun 2014’te Beylikdüzü’nden ve tüm itirazlara rağmen 2019’da da İstanbul’dan aday gösterilmesi yine Kılıçdaroğlu dönemi.

Denilebilir ki, insan dediğin kavun değil ki, Kemal Bey, koklayarak ne olduğunu anlasın, çok doğru bir itiraz bu.

O zaman soru şu, İlhan Cihaner’in tüm savcılık bilgilerini kullanarak ve 4 de avukatın yardımıyla hazırladığı Murat Hazinedar dönemi Beşiktaş Belediyesi dosyası vardı. O dosya Kılıçdaroğlu’na teslim edildi, bir adım ötesi, Kemal Bey, İlhan Cihaner ve avukatları da kabul etti.

Peki ne oldu, Kemal Bey ne yaptı, koca bir hiç. Pardon, İçişleri Bakanlığı ve yargı konuya el attığında, dosyayı okumuş olmasına rağmen, Beşiktaş Belediyesi’ne gidip Hazinedar’a sahip çıkan açıklamalar yaptı.

Sadece bu değil ki,Temmuz 2023’te topladığı tüm belediye başkanlarına “Bagajı olmayan birini getirin, hemen istifa ederim” dedi.

Soru şu, madem belediye başkanlarının bagajlarının dolu olduğu biliniyordu neden parti o isimleri belediye başkanlıklarından istifa ettirmedi ya da belediye meclisleri tarafından görevden almadı?




CHP’nin adının yolsuzluklarla anılması kötü demek kolay, peki sorumluluk kimin, soruşturma 2019’dan başlamış ya, baktığınızda Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkanlık süresi Özel’in Genel Başkanlık süresinden uzun.

Ekrem İmamoğlu ile Kemal Kılıçdaroğlu, 2023 kampanyası döneminde manevi baba-oğul portresi çiziyorlardı.

Soru şu, Kılıçdaroğlu’nun, İmamoğlu’yla karşı karşıya gelmesinin sebebi hakkındaki yolsuzluk iddiaları mı yoksa Kılıçdaroğlu’nu devirmeye çalışması mı?

Dedim ya, filmlerde kötü adam karakteri iyi karakterin başarısında büyük önem taşır.

Seyrettiğimiz senaryoda kim iyi kim kötü değil, kim daha kötü diye mi konuşmalıyız üzerinde düşünmemiz lazım.

Bunu düşünürken sadece akçeli işleri değil, Mustafa Kemal Atatürk’ün partisinde Anayasa’dan Türk kelimesini çıkarmayı, federatif sisteme geçmeyi önerenleri baş tacı yapanları da sorgulamak lazım.

Sorun böyle düşünmeleri değil, sorun Atatürk’ün adıyla oy isterken Atatürk’ün kurduğu cumhuriyetin altına dinamit koyan adımlar atmaları.

CHP, bir merhaleyi atlattı ama daha atlatması gereken başka merhaleler de var.

Kurultay bunun ilk adımı olacak mı beraber göreceğiz...