M
Mistycasino
Administrator
Yönetici
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN) Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Türkan Akyol Güner, üniversite öğrencilerinin flört şiddetine karşı tutumlarını inceleyen TUBİTAK destekli çalışma yaptı.
Bülent Ecevit Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Türkan Akyol Güner, 3 öğrencisi ile birlikte flört şiddeti üzerine TUBİTAK projesi kapsamında çalışma yaptı. Çalışma kapsamında 440 üniversite öğrencisi ile görüşme yapılıp veri toplandı. Öğrencilere, ailelerinin eğitim ve gelir durumu gibi soruların yanı sıra, ekonomik, fiziksel, duygusal, psikolojik ve cinsel şiddet türlerini içeren sorular soruldu. Bilimsel makale olarak yayımlanan çalışmaya göre, kadın öğrencilerin erkeklere göre flört şiddetine daha çok tepki gösterdiği, flört şiddetine karşı olma tutumunun da ailenin eğitim düzeyi ve gelir düzeyine göre pozitif değişiklik gösterdiği belirlendi.
Çalışmada, erkek öğrencilerin şiddete daha meyilli olduğu ve ailenin sosyoekonomik durumunun şiddeti kabullenme düzeyini etkilediği sonucunu bulduğunu belirten Doç. Dr. Güner, “Kadın öğrencilerin erkek öğrencilere göre flört şiddetine daha fazla tepkili oldukları, benlik saygılarının ve toplumsal cinsiyet algılarının daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Ayrıca ekonomik durumu iyi olan öğrenciler ile ebeveyn eğitim düzeyi yüksek olan öğrencilerin flört şiddetine karşı olma tutumlarının daha yüksek olduğu, toplumsal cinsiyet algılarının ve benlik saygılarının daha yüksek olduğu belirlenmiştir” dedi.
‘FLÖRT ŞİDDETİ GİDEREK YAYGINLAŞAN BİR SORUN’
Çalışma yaptıkları öğrencilerin genel olarak flört şiddetine karşı olduklarını bulduklarını ifade eden Doç. Dr. Türkan Akyol Güner, “Flört şiddeti özellikle üniversite öğrencileri arasında giderek yaygınlaşan gençlerin hem psikolojik hem de sosyal yaşamlarını fazlaca etkileyen, önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Üniversite öğrencileri arasında flört şiddeti kavramı, duygusal ve romantik bir ilişki yaşayan gençler arasında ortaya çıkan fiziksel, duygusal, cinsel, ekonomik ya da dijital temelli zarar verici davranışları ifade etmektedir” dedi.
‘KADINLAR FLÖRT ŞİDDETİNE ERKEKLERE GÖRE DAHA TEPKİLİ’
Araştırmada öğrencilere, ‘Çiftler birbirine bazen şiddet uygulayabilir’, ‘Çiftlerde şiddetin olması normal karşılanmalıdır’, ‘Fiziksel şiddet uygulayan erkek daha çekicidir’, ‘Çiftler birbirlerinin para harcamasına karışamaz’ gibi 28 soru sorduklarını söyleyen Güner, “Sorulardan aldığımız cevaplara göre, BEUN öğrencilerinin genel olarak flört şiddetini desteklemedikleri, onaylamadıkları ve eşitlikçi bir bakış açısına sahip oldukları görülmüştür. Kadın öğrencilerin erkek öğrencilere göre flört şiddetine daha fazla tepkili oldukları, benlik saygılarının ve toplumsal cinsiyet algılarının daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Ayrıca ekonomik durumu iyi olan öğrenciler ile ebeveyn eğitim düzeyi yüksek olan öğrencilerin flört şiddetine karşı olma tutumlarının daha yüksek olduğu, toplumsal cinsiyet algılarının ve benlik saygılarının daha yüksek olduğu belirlenmiştir” diye konuştu.
‘BENLİK SAYGISI DÜŞÜK OLANLARIN ŞİDDETİ KABULLENME EĞİLİMİ VAR’
Benlik saygısı düşük olan öğrencilerde şiddeti kabullenme eğiliminin görüldüğünü anlatan Doç. Dr. Güner, “Öğrencilerin toplumsal cinsiyet algısı güçlendikçe, flört şiddetine karşı tutumlarının belirgin şekilde arttığı ve benlik saygısı düşük olan öğrencilerde şiddeti kabullenme eğiliminin görüldüğü yine çalışmamızın sonuçlarında belirlenmiştir. Çalışmamızın bulgusuna göre, kadınlar flört şiddetine daha fazla tepkililer, erkek öğrencilere göre. Toplumumuzda da aslında olması gereken ve beklediğimiz de buydu. Toplumda da çünkü bu şekilde, kadınlar flört şiddetine ya da her türlü şiddete karşı daha fazla tepkili olarak karşımıza çıkmaktadır. Çalışmamızın bulgusunda bunu tasdikledik, erkek öğrenciler daha şiddete meyilli. Hem fiziksel şiddet hem cinsel şiddet hem de ekonomik şiddet olmak üzere çalışmamızdaki ölçeklerimizdeki sorulara aldığımız yanıtlara dayanarak, bunu söyleyebiliriz. Sosyo ekonomik düzeyi düşük olan ailelerin çocukları şiddeti daha kabullenici olarak ortaya çıktı” ifadelerini kullandı.
ÖĞRENCİLER NE DÜŞÜNÜYOR?
Tıbbi Laboratuvar Teknikleri Bölümü öğrencisi Güleser Bozkurt (20), “Flört şiddeti hoş değil. Yapılmaması gerektiğini düşünüyorum. Bir hemcinsimin bu davranışa maruz kaldığını görürsem de tabi ki destekler, yanında olurum. Şiddetin çok yanlış olduğunu düşünüyorum. Yapanların psikolojik sorunu olduğunu düşünüyorum, tedavi görmeliler” dedi.
Anestezi Bölümü öğrencisi Yunus Emre Çil (18), “Şiddet, çok saygısız yere gittiği durumlarda olabiliyor. Fiziksel olabiliyor, kavgalardan sonra genellikle. Gereksiz muhabbetlerden sohbetlerden sonra. Bence doğru bir şey değil. Flört şiddeti hoş bir şey değil, doğru bulmuyorum” diye konuştu.
Matematik Bölümü öğrencisi Bensu Karakan (22), “Flört döneminde, insanların yaşadığı, birbirine yaptığı veya maruz kaldığı şiddet olarak görüyorum. İnsanların bu konuda bilinçlenmesi ya da destek alması gerektiğini düşünüyorum. Aslında kişilerin harcadığına karışılmaması gerekiyor. Bir gün ne olacağı belli olmaz tabi ki. İnsanların bilinçli olması gerekiyor. Sonuçta ailemiz değil, her an herhangi bir şey olabilir. Çiftler birbirini bir şeye zorlamamalı. Herkesin kendi özeli olduğu için böyle bir şey yapmaması gerektiğini düşünüyorum. Çevremde flört şiddetine denk geldim. Hoşnut karşılamadım ama herkesin kendi hayatı olduğu için müdahale etmedim. Bu flört ya da sevgililik döneminde yapılmaması gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Arkeoloji Bölümü Yüksek Lisans öğrencisi Burak Göktepe (35), “Ben şiddetin her türlüsüne karşıyım. Özellikle flört aşamasında şiddet, sevgililikte veya evlilik aşamasında ölümle sonuçlanan şiddet sonuçları var. Flört şiddetine baktığımız zaman, insanlar birbirini dinlemeden, anlamadan baskı kurmaya çalışıyor. Kadın erkek fark etmez, özellikle kadınlarda baskıcı bir zihin yapısı kuruyor. Bu da evlendiklerinde, topluma karışmakta, sosyal hayata karışmakta zorlanıyorlar. Bu yüzden de sanattan da uzak kalıyorlar, kendi gelişimleri de sınırlanıyor. Ben duygusal şiddete maruz kaldım. O da içe kapanmaya neden oluyor. Psikolojik tedavi yardım alarak atlattım” dedi. (DHA)
Bülent Ecevit Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Türkan Akyol Güner, 3 öğrencisi ile birlikte flört şiddeti üzerine TUBİTAK projesi kapsamında çalışma yaptı. Çalışma kapsamında 440 üniversite öğrencisi ile görüşme yapılıp veri toplandı. Öğrencilere, ailelerinin eğitim ve gelir durumu gibi soruların yanı sıra, ekonomik, fiziksel, duygusal, psikolojik ve cinsel şiddet türlerini içeren sorular soruldu. Bilimsel makale olarak yayımlanan çalışmaya göre, kadın öğrencilerin erkeklere göre flört şiddetine daha çok tepki gösterdiği, flört şiddetine karşı olma tutumunun da ailenin eğitim düzeyi ve gelir düzeyine göre pozitif değişiklik gösterdiği belirlendi.
Çalışmada, erkek öğrencilerin şiddete daha meyilli olduğu ve ailenin sosyoekonomik durumunun şiddeti kabullenme düzeyini etkilediği sonucunu bulduğunu belirten Doç. Dr. Güner, “Kadın öğrencilerin erkek öğrencilere göre flört şiddetine daha fazla tepkili oldukları, benlik saygılarının ve toplumsal cinsiyet algılarının daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Ayrıca ekonomik durumu iyi olan öğrenciler ile ebeveyn eğitim düzeyi yüksek olan öğrencilerin flört şiddetine karşı olma tutumlarının daha yüksek olduğu, toplumsal cinsiyet algılarının ve benlik saygılarının daha yüksek olduğu belirlenmiştir” dedi.

‘FLÖRT ŞİDDETİ GİDEREK YAYGINLAŞAN BİR SORUN’
Çalışma yaptıkları öğrencilerin genel olarak flört şiddetine karşı olduklarını bulduklarını ifade eden Doç. Dr. Türkan Akyol Güner, “Flört şiddeti özellikle üniversite öğrencileri arasında giderek yaygınlaşan gençlerin hem psikolojik hem de sosyal yaşamlarını fazlaca etkileyen, önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Üniversite öğrencileri arasında flört şiddeti kavramı, duygusal ve romantik bir ilişki yaşayan gençler arasında ortaya çıkan fiziksel, duygusal, cinsel, ekonomik ya da dijital temelli zarar verici davranışları ifade etmektedir” dedi.
‘KADINLAR FLÖRT ŞİDDETİNE ERKEKLERE GÖRE DAHA TEPKİLİ’
Araştırmada öğrencilere, ‘Çiftler birbirine bazen şiddet uygulayabilir’, ‘Çiftlerde şiddetin olması normal karşılanmalıdır’, ‘Fiziksel şiddet uygulayan erkek daha çekicidir’, ‘Çiftler birbirlerinin para harcamasına karışamaz’ gibi 28 soru sorduklarını söyleyen Güner, “Sorulardan aldığımız cevaplara göre, BEUN öğrencilerinin genel olarak flört şiddetini desteklemedikleri, onaylamadıkları ve eşitlikçi bir bakış açısına sahip oldukları görülmüştür. Kadın öğrencilerin erkek öğrencilere göre flört şiddetine daha fazla tepkili oldukları, benlik saygılarının ve toplumsal cinsiyet algılarının daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Ayrıca ekonomik durumu iyi olan öğrenciler ile ebeveyn eğitim düzeyi yüksek olan öğrencilerin flört şiddetine karşı olma tutumlarının daha yüksek olduğu, toplumsal cinsiyet algılarının ve benlik saygılarının daha yüksek olduğu belirlenmiştir” diye konuştu.

‘BENLİK SAYGISI DÜŞÜK OLANLARIN ŞİDDETİ KABULLENME EĞİLİMİ VAR’
Benlik saygısı düşük olan öğrencilerde şiddeti kabullenme eğiliminin görüldüğünü anlatan Doç. Dr. Güner, “Öğrencilerin toplumsal cinsiyet algısı güçlendikçe, flört şiddetine karşı tutumlarının belirgin şekilde arttığı ve benlik saygısı düşük olan öğrencilerde şiddeti kabullenme eğiliminin görüldüğü yine çalışmamızın sonuçlarında belirlenmiştir. Çalışmamızın bulgusuna göre, kadınlar flört şiddetine daha fazla tepkililer, erkek öğrencilere göre. Toplumumuzda da aslında olması gereken ve beklediğimiz de buydu. Toplumda da çünkü bu şekilde, kadınlar flört şiddetine ya da her türlü şiddete karşı daha fazla tepkili olarak karşımıza çıkmaktadır. Çalışmamızın bulgusunda bunu tasdikledik, erkek öğrenciler daha şiddete meyilli. Hem fiziksel şiddet hem cinsel şiddet hem de ekonomik şiddet olmak üzere çalışmamızdaki ölçeklerimizdeki sorulara aldığımız yanıtlara dayanarak, bunu söyleyebiliriz. Sosyo ekonomik düzeyi düşük olan ailelerin çocukları şiddeti daha kabullenici olarak ortaya çıktı” ifadelerini kullandı.

ÖĞRENCİLER NE DÜŞÜNÜYOR?
Tıbbi Laboratuvar Teknikleri Bölümü öğrencisi Güleser Bozkurt (20), “Flört şiddeti hoş değil. Yapılmaması gerektiğini düşünüyorum. Bir hemcinsimin bu davranışa maruz kaldığını görürsem de tabi ki destekler, yanında olurum. Şiddetin çok yanlış olduğunu düşünüyorum. Yapanların psikolojik sorunu olduğunu düşünüyorum, tedavi görmeliler” dedi.
Anestezi Bölümü öğrencisi Yunus Emre Çil (18), “Şiddet, çok saygısız yere gittiği durumlarda olabiliyor. Fiziksel olabiliyor, kavgalardan sonra genellikle. Gereksiz muhabbetlerden sohbetlerden sonra. Bence doğru bir şey değil. Flört şiddeti hoş bir şey değil, doğru bulmuyorum” diye konuştu.
Matematik Bölümü öğrencisi Bensu Karakan (22), “Flört döneminde, insanların yaşadığı, birbirine yaptığı veya maruz kaldığı şiddet olarak görüyorum. İnsanların bu konuda bilinçlenmesi ya da destek alması gerektiğini düşünüyorum. Aslında kişilerin harcadığına karışılmaması gerekiyor. Bir gün ne olacağı belli olmaz tabi ki. İnsanların bilinçli olması gerekiyor. Sonuçta ailemiz değil, her an herhangi bir şey olabilir. Çiftler birbirini bir şeye zorlamamalı. Herkesin kendi özeli olduğu için böyle bir şey yapmaması gerektiğini düşünüyorum. Çevremde flört şiddetine denk geldim. Hoşnut karşılamadım ama herkesin kendi hayatı olduğu için müdahale etmedim. Bu flört ya da sevgililik döneminde yapılmaması gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Arkeoloji Bölümü Yüksek Lisans öğrencisi Burak Göktepe (35), “Ben şiddetin her türlüsüne karşıyım. Özellikle flört aşamasında şiddet, sevgililikte veya evlilik aşamasında ölümle sonuçlanan şiddet sonuçları var. Flört şiddetine baktığımız zaman, insanlar birbirini dinlemeden, anlamadan baskı kurmaya çalışıyor. Kadın erkek fark etmez, özellikle kadınlarda baskıcı bir zihin yapısı kuruyor. Bu da evlendiklerinde, topluma karışmakta, sosyal hayata karışmakta zorlanıyorlar. Bu yüzden de sanattan da uzak kalıyorlar, kendi gelişimleri de sınırlanıyor. Ben duygusal şiddete maruz kaldım. O da içe kapanmaya neden oluyor. Psikolojik tedavi yardım alarak atlattım” dedi. (DHA)